İçeriğe geç

Özdeğer nedir psikoloji ?

Özdeğer Nedir Psikoloji? Kutsal Bir Hakikat Değil, Şüpheyle Bakılması Gereken Bir Kurgudur

Sözümü sakınmayacağım: “özdeğer”i psikolojinin en çok parlatılan ama en az sorgulanan kavramlarından biri olarak görüyorum. Bir insanın değeri, puana indirgenecek bir ölçek midir? Yoksa toplumsal koşulların, ilişkilerin ve güç dengelerinin içine gizlenmiş karmaşık bir deneyim mi? “Özdeğer nedir psikoloji?” sorusuna ezbere yanıtlar duymaktan yorulduk. O yüzden bu yazı, rahatınızı bozmak için var.

Özdeğer; ölçü, test ve kişisel gelişim sloganlarına sığdırılamayacak kadar politik, kültürel ve ilişkisel bir olgudur.

Özdeğer Nedir Psikoloji? Tanımın Arkasındaki Sis Perdesi

Klasik anlatı şudur: Özdeğer (öz-değer/öz değer), kendimize biçtiğimiz temel kıymettir; özsaygı, özgüven ve yeterlilik algımızla iç içe geçer. İyi hissetmek, sağlıklı ilişkiler kurmak, hedeflere yürümek için “yüksek özdeğer” şarttır. Peki bu anlatı neden tartışmalıdır?

Birincisi, “özdeğer” çoğu zaman “özsaygı”, “öz-şefkat”, “öz-inanç” gibi kavramlarla birbirine karıştırılır. Klinik çalışmalarda bile terimler rastgele kullanılır; ölçekler farklı şeyleri ölçtüğü halde aynı başlık altında toplanır. İkincisi, özdeğer soyut bir inanç seti değil; işsizlik, yoksulluk, ayrımcılık, travma ve yalnızlık gibi somut hayat koşullarından beslenen bir duygulanım örüntüsüdür. Yani kişisel anlatıdan çok daha fazlasıdır.

Bilimsel Bulanıklık: Ölçülebilir Sandığımız Şeyi Ne Ölçüyoruz?

“Özdeğerim düşük, testte 14/40 çıktı” diyen birine gerçekten ne söylüyoruz? Farklı ölçekler farklı boyutları (kendini sevme, yetkinlik, sosyal kabul görme) karıştırır. Kültürler arası geçerlilik sorunludur: Kolektivist bir bağlamda alçakgönüllülük erdem, bireyci bağlamda “düşük özdeğer” göstergesi sayılabilir. Üstelik özdeğer zamana, bağlama ve role göre dalgalanır: Bir ebeveyn olarak kendinizi yeterli görürken işte değersiz hissedebilirsiniz. Tek sayı ile kapanan raporlar, bu dalgalanmaları ıskalar.

Psikolojinin Kör Noktası: Eşitsizliği Bireyin Omzuna Yüklemek

“Değerini artır” söylemi, neoliberal kendini-optimize et ideolojisinin dilidir. İş piyasası güvencesiz, ücretler baskılanmış, sosyal destek zayıfken insanlara “iç konuşmanı değiştir, özdeğerini yükselt” demek politik olanı kişiselleştirmek değil midir? Bir gencin değersizlik hissinin kaynağı belki de sistematik dışlanmadır; buna “bilişsel çarpıtma” muamelesi yapmak, adaletsizliği görünmez kılar. “Özdeğer nedir psikoloji?” sorusuna samimi bir yanıt, şu cümleyi içermelidir: Bireyin değersizlik hissi, çoğu zaman bireysel değil yapısal bir sonuçtur.

Terapide ve Sosyal Medyada Özdeğerin Ticareti

Kişisel gelişim endüstrisinin baş tacı kavram “özdeğer”dir. “10 günde özdeğerini katla” vaatleri, sahte çözümler satar; kısa vadeli coşku üretir, uzun vadeli hayal kırıklığı bırakır. Klinik dünyada da benzer risk var: Yalnızca olumlu onay cümleleriyle (affirmation) yürüyen yaklaşımlar, ilişkisel şemaları, bağlanma örüntülerini ve travma işlevselliğini görmez. Özdeğer, şırıngayla verilecek bir “duygu hapı” değildir; ilişkiler içinde yeniden öğrenilir.

Karşı Argümanlar: “Ama İnsan Duygularından Sorumlu Değil mi?”

Elbette özdeğerle çalışmak, depresyon, sosyal çekilme ve kendine zarar veren döngülerde önemli bir kapı aralayabilir. Sorun, özdeğerin tek doğru yoldaş gibi sunulması ve tüm meselelerin “kendini sev”e indirgenmesidir. Üstelik “yüksek özdeğer” her zaman iyi değildir: Kör özdeğer, geri bildirim körlüğü yaratır; narsisistik savunuları besler. “Kendini olduğundan fazla sev” telkinleri, toplumsal sorumluluk ve ötekine duyarlılığı örseleyebilir.

İnce Çizgi: Özdeğer mi, Öz-Şefkat mi?

Özdeğer, sık sık koşullu çalışır: Başardığım sürece değerliyim. Öz-şefkat ise koşulsuzluk önerir: Başarısız olsam da kendime insafla yaklaşırım. Bu fark önemsiz değildir. Özdeğeri şişirmek yerine öz-şefkati, utançla çalışmayı ve ilişkisel güveni güçlendirmek daha sürdürülebilir sonuçlar verir. Çünkü insanlar hata yaptıklarında çoğu zaman “değersizim” diye değil, “reddedileceğim” diye acı çeker; çözüm, kabul gören bağlar inşa etmektir.

Ne Yapmalı? Daha Sağlam Bir Çerçeve İçin Öneriler

1. Bağlamı merkeze alın. “Özdeğer nedir psikoloji?” sorusunu yanıtlarken iş, sınıf, cinsiyet, etnisite, engellilik ve göç deneyimini hesaba katın.

2. Ölçeklere tapmayın. Testi rehber yapın ama hakem yapmayın; nitel öyküleri, otobiyografik anlatıları ve üçüncü taraf gözlemlerini ekleyin.

3. İlişkisel çalışın. Güvenli bağ kurma, sınır koyma, bakım verme-alma dengesi; özdeğerin gerçek zemini budur.

4. Öz-şefkat ve yetkinlik pratiği. Küçük ustalık döngüleri (micro-mastery) ile “yapabilirim” duygusunu inşa edin; kendinize hoyratlık yerine merhametle yaklaşın.

5. Yapısal farkındalık. Değersizlik hissini üreten kurumları—okul, iş, medya—eleştirmeyi öğrenin; bireysel reçeteyi toplumsal reçeteyle tamamlayın.

Tartışmayı Alevlendirecek Sorular

Bir insanın değeri, değişken bir duyguya indirgenebilir mi?

Ölçek puanı düşük çıkan birinin değersiz hissetmesinde, test mi yoksa toplum mu pay sahibi?

“Kendini sev” mesajı, ekonomik ve politik adaletsizliği kimlerin işine yarayacak şekilde perdeler?

Yüksek özdeğer mi daha erdemli, yoksa eleştiriye açık mütevazı bir benlik mi?

Özdeğer anlatısına sığınmak, utançla çalışmanın zor ama dönüştürücü yolunu ertelemek değil mi?

Sonuç: Değeriniz Skor Değil, İlişkilerinizin ve Emeğinizin Toplamı

“Özdeğer nedir psikoloji?” sorusuna ezberden verilen yanıtlar, çoğu zaman bireyi yalnız bırakır. Oysa değer, yalnızca “içeride” değil; ilişkilerde, adalet duygusunda, üretimde ve dayanışmada şekillenir. Testler, alıntılar, parıltılı cümleler; hepsi bir yere kadar. Asıl mesele, kendinizi nasıl ve kiminle kurduğunuzdur. Değerinizi, tek başınıza aynaya bakarak değil; birlikte ürettiğiniz anlam, kurduğunuz bağlar ve dönüştürdüğünüz dünya üzerinden düşünmeye çağırıyorum.

Şimdi dürüst olun: Bugün “değerli hissetmek” için hangi skoru kovalamayı bırakabilir, hangi ilişkiyi onarmaya başlayabilirsiniz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
prop money